Enkaz Görüntüleme Sistemi (EGS) Projesi ile bir binanın çökmesi, deprem veya başka bir felaket veya kaza sonrasında enkaz altında olup hayatta kalanların varlığını tespit etmek için bir Kapasitif Algılama Sistemi algılama sistemi geliştirilecektir. Proje ANKETEK firması yükleniciliğinde imzalanmış olup iki faz olarak kurgulanmıştır. Faz 1 sonunda oluşturulan Prototip daha çok “modüler” bir yapıya sahip olup piyasadan elde edilen ve istenen fonksiyonları sağlayan bileşen ve cihazlar ile entegre edilecektir. Faz 2 sonunda oluşturulacak sistem optimize, entegre, seçili çevre koşulları testlerinden geçmiş ve seri üretime hazır bir ürün olacaktır.

Sismik Akustik Canlı Tespit Cihazı Geliştirilmesi (SATES) Projesi ile enkaz altında bulunan canlıların çıkarmış oldukları ses ve hareketlerinden meydana gelen titreşimlerin, akustik dizi dedektör teknolojisi kullanılarak tespit edilmesi, konumlarının yaklaşık   olarak   belirlenmesi   ve   buna   bağlı   olarak   da   arama   kurtarma   faaliyetlerinin iyileştirilmesi, hızlandırılması amaçlanmaktadır. Proje Quark Optical firması yükleniciliğinde imzalanmış olup Piezo teknolojisi kullanılarak enkaz altından gelen insan kulağının duyamayacağı kadar düşük frekanstaki titreşimler/seslerin algılanması, yükseltici yardımı ile duyulur hale getirilmesi ve dijital ekran üzerinde frekans analizi yapılması planlanmaktadır.

Deprem Erken Tespiti İçin Arama Bobini Manyetometresi ve Fluxgate Manyetometre Geliştirilmesi ve Uygulaması (DETAM) Projesi ile yerkabuğunun biçim değiştirmesine neden olan deprem gibi fay kırılmalarının öncesinde Ultra Düşük Frekans (ULF) bölgesinde (1 mHz-5 Hz) oluşan/oluşabilecek dünya manyetik alanındaki küçük değişimleri ölçmek ve bu değişimler ile olası deprem arasında ilişki kurulması amaçlanmaktadır. TÜBİTAK UME yükleniciliğinde imzalanan proje ile Fluxgate Manyetometre ve Arama Bobini Manyetometresi geliştirilecektir. Geliştirilecek manyetometreler deprem aktivitelerinin yoğun olduğu şehirlerde manyetik etkilerden uzak bir bölgeye yerleştirilerek veri toplanacaktır. Toplanan ölçüm verileri gece-gündüz etkisi, güneş patlamaları ve hava olayları gibi günlük manyetik değişimlerden temizlenerek ve gözlemevlerinden elde edilen sismik hareketler ile karşılaştırılarak tektonik kaynaklı yerkabuğu hareketinin sebep olduğu manyetik değişim bilgisi anlamlandırılacaktır.  Sonuç olarak; kaç büyüklüğündeki depremin kaç gün önce ULF sinyalinde değişime neden olabileceği incelenecektir. 

Katılımcılar tarafından, Projelerin başarıyla ilerlemesi için gerekli stratejiler ve iş birliği alanları belirlenmiş ve atılacak somut adımlar ortaya çıkarılmıştır.